mouse ile üzerine gelince
Ana Sayfa Blog

Toplu Taşımada Hidrojen Konforu Karsan’a Dünya Çapında Ödül Kazandırdı!

“Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonu ile yeni nesil enerji sistemlerine yatırım yapan Karsan, yenilikçi ürünleriyle kazandığı ödüllere bir yenisini daha ekledi.

Bu kapsamda Karsan, iş dünyasının önde gelen ödül programlarından Stevie Awards’ta Ürün & Servis kategorisinde e-ATA HYDROGEN ile Bronz Stevie Ödülü’ne layık görüldü. “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla 5 yıl önce e-JEST ile yüzde 100 elektrikli araç üretimine başladıklarını söyleyen Karsan CEO’su Okan Baş, “Kısa süre sonra ürün gamına eklediğimiz e-ATAK ve 10-12-18 metrelik e-ATA modellerimiz ile elektrikli ürün gamımızı tamamladık. Bu araçlarımız Avrupa’da üst üste kendi segmentlerinde hızla büyümeye devam ediyor. Bunların yanında e-ATA modelimize ise hidrojen yakıt seçeneği ekleyerek pazardaki önemli bir boşluğu doldurmayı başardık. e-ATA HYDROGEN modelimizin aldığı bu prestijli ödül bizi ayrıca gururlandırdı” dedi.

Kâmil Koç’un Erzurum Acentesi Filosunu 13 Adet, TEMSA Maraton İle Güçlendirdi

Türkiye karayolu yolcu taşıma sektörünün öncü markası Kâmil Koç, eşsiz bir seyahat deneyimi hedefiyle araç filosunu yenilemeye devam ediyor. 2015 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana da Kâmil Koç’un Erzurum acentesi olarak, faaliyetlerini sürdüren Karagül Holding & Arif Şenkuş, yeni otobüs yatırımları kapsamında filosuna 13 adet, sıfır kilometre TEMSA Maraton kattı.

Türkiye’nin ilk karayolu yolcu taşıma firması olarak, 97 yıldır sektörde başarıyla hizmet veren Kâmil Koç, filosunu son model otobüslerle güçlendirmeyi sürdürüyor. İş ortakları ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanında hizmet kalitesini herkes için ulaşabilir kılma hedefiyle çalışan firma, gençleştirdiği araç filosu ile yol arkadaşlarına daha keyifli, daha konforlu ve daha güvenli bir seyahat imkânı sunuyor.

Kâmil Koç’un, yolculuk deneyimini eşsiz hale getirme yaklaşımı doğrultusunda firmanın Erzurum acentesi Karagül Holding & Arif Şenkuş, filosunu son model otobüslerle güçlendirdi. Faaliyete başladığı 2015 yılından bu yana Kâmil Koç’un Erzurum acentesi olarak markanın bünyesinde hizmet veren ve son olarak gücünü Arif Şenkuş ile birleştirerek, yoluna Karagül Holding & Arif Şenkuş olarak devam eden acente, yeni araç yatırımı kapsamında filosuna 13 adet, sıfır kilometre TEMSA Maraton kattı.

Yeni araçlar için 21 Eylül’de düzenlenen teslimat törenine şehrin mülki idare amirlerinden Erzurum Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir’in yanı sıra acente adına firma sahipleri Arif Şenkuş, Ekran Karagül, Mustafa Karagül, Menderes Karagül, Kâmil Koç’u temsilen Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, İç Anadolu ve Karadeniz Bölge Koordinatörü Umut Özcan, Güney Marmara ve Ege Bölge Koordinatörü Aydın Tokatlı, Akdeniz ve Çukurova Bölge Koordinatörü Mustafa Aktürk, Cem KIRAL Kuzey Marmara Otogar Müdürü ile TEMSA adına da TEMSA Türkiye Satış Direktörü Baybars Dağ ve TEMSA Bölge Satış Müdürü İlker Canpolat katıldı.

“Yenilikçi filomuz ile bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen markasıyız”

Törende konuşan Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, son model araçlarla yolculuk deneyimini çok daha üst seviyeye çıkardıklarını belirterek, şunları söyledi;

“Kâmil Koç olarak, işimizi yaparken daima en iyiyi sunma hedefiyle çalışıyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde de bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen markasıyız. Her gün Türkiye’nin farklı noktalarında yola çıkan bine yakın aracımızla, insanları sevdiklerine kavuşturuyoruz. Firma olarak amacımız; kuruluşuna ve gelişimine öncülük ettiğimiz bu sektörde hizmet çıtasını sürekli yukarıda tutmak ve yolcularımızı en iyi araçlarda ağırlamaktır. Bu yüzden de iş ortaklarımızla birlikte araç filomuzu sürekli yeniliyor, gençleştiriyor ve daha da güçlendiriyoruz. Bugün de kurulduğu günden bu yana bizim Erzurum acentemiz olarak, başarıyla bölge insanına hizmet veren Karagül Holding & Arif Şenkuş’un yeni araçlarını teslim almanın heyecanını yaşıyoruz. Yeni araçlarımızla birlikte filomuz bugün çok daha genç ve çok daha dinamik hale geldi. Yeni yatırımlarla Kâmil Koç’un hizmet kalitesine yaraşır bir şekilde araç filomuzu gençleştirmeye ve yolcularımıza en yeni araçlarımızla hizmet sunmaya devam edeceğiz. Yeni otobüslerimiz markamıza, firmamıza ve yolcularımıza hayırlı olsun.”

“Kâmil Koç ismine yaraşır araç ve hizmet kalitesi ile çalışmalısınız”

Karagül Holding & Arif Şenkuş’un firması sahipleri Arif Şenkuş ve Ekran Karagül de, şunları söylediler:

“Kâmil koç gibi seyahat sektöründe ilkleri gerçekleştirmiş bir köklü marka altında çalışıyorsanız, daima en iyiyi sunmalısınız. Çünkü araçlarınızda taşıdığınız marka isminin sektörde çok özel bir yeri var ve o isme yaraşır araçlarla yine o isme yaraşır bir hizmet kalitesi ile çalışmalısınız. Biz de böylesine güçlü ve sektörün lideri bir marka altında çalışmaktan, yol arkadaşlığı yapmaktan çok mutlu ve gururluyuz. Kâmil Koç’un adını ve hizmet kalitesini en iyi şekilde teslim etmek için de bugün filomuzu 13 adet yeni TEMSA Maraton ile güçlendirdik. Yeni araçlarımız ile yolcularımıza çok daha keyifli ve konforlu bir seyahat deneyimi yaşatacağız. Yeni araçlarımızın hem markamıza hem bizlere hem de yolcularımıza hayırlı olmasını diliyoruz.”

DAF XF Bir Kez Daha Olağanüstü Bir Verimlilik ve Konfor Sunduğunu Kanıtladı

Ünlü Alman ticaret dergisi Truck & Trailer Welt tarafından düzenlenen kapsamlı, çok markalı “European Truck Challenge” (ETC) testinde XF 450, bir kez daha kendi segmentinde hem araç sahibi hem de sürücü için en iyi araç olduğu ispatladı. DAF XF 450, en düşük işletme maliyetleri konusunda rakiplerinden daha iyi performans gösterdi ve prestijli “Drivers Choice” ödülünü kazandı. Her iki övgü de XF’in neden oybirliğiyle “Truck of the Year 2022” seçildiğini açıkça vurguladı.

Avrupa’nın önde gelen kamyon üreticilerinden alınan kamyonlar, her yıl gerçekleştirilen saygın European Truck Challenge sırasında maliyet, kullanım, performans ve sürücü konforu açısından kapsamlı bir şekilde karşılaştırılmaktadır.

Konforda bir numara
Truck & Trailer World Yayın Yönetmeni Philipp Bönders şu ifadelerde bulundu: “DAF XF 450, European Truck Challenge 2023 boyunca ETC test sürücülerini sürekli hayranlık içinde bırakan bir kamyon oldu. Test sırasında diğer kabinlerin hiçbiri daha iyi bir konfor, daha iyi ekipmanlar veya daha çekici bir tasarım sunmadı. DAF XF 450, sürücülerin puanlamasında hak ettiği şekilde en yüksek puanı alarak ETC Drivers Choice Award for 2023’ü kazandı.”

Rekabetin ötesinde
Truck & Trailer editörü Hans-Jürgen Wildhage şu yorumlarda bulundu: “Ayrıca, mevcut yakıt fiyatlarıyla birlikte DAF XF 450, son derece düşük yakıt ve AdBlue tüketimiyle maliyet konusunda en tasarruflu kamyon olduğunu kanıtladı. Dağ yolları da dahil olmak üzere ETC’nin zorlu test rotasındaki sürüş sırasında DAF XF 450’nin son derece sorunsuz bir deneyim sağlaması da etkileyiciydi. Sorunsuz çalışan motor beni özellikle etkiledi. Ayrıca konu yakıt tüketimine geldiğinde, karşılaştırma test rotasının belli kısımlarında ilerlerken Hollanda yapımı kamyon açık ara farkla rakiplerinin önündeydi.”

Pazardaki en iyi seri
Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Bart Bosmans şunları söyledi: “Hem “Drivers Choice” ödülü hem de düşük işletme maliyeti için takdir aldığımız için son derece gururluyuz. XD, XG ve XG+ serisiyle birlikte Yeni Nesil XF, sürücülerin rüyalarını süsleyecek özelliklere sahip olmanın yanı sıra araç sahiplerini de memnun eder. Kabin içi ferah, lüks ve konforlu olmanın yanı sıra araç benzersiz bir doğrudan görüş sunar. Bu da tüm sürücüler için en iyi çalışma alanını sağlar. Bu zorlu zamanlarda DAF Yeni Nesil serisi, en basit tanımıyla pazardaki en iyi seridir!”

PSA BDP Alışan Lojistik İle Ortaklığını Kutladı

Bu yılın başında %75 hisse satışını duyuran Alışan Lojistik
A.Ş. (ALIŞAN), satın alma sürecinin tamamlanmasının ardından
PSA’nın kargo çözümleri kolu olan PSA BDP Grup bünyesinde yerini
aldı. Küresel entegre ve liman merkezli tedarik zinciri,
taşımacılık ve lojistik çözümlerinin lider hizmet sağlayıcısı
PSA BDP ile ALIŞAN, 3 Temmuz 2023 tarihinde resmiyet kazanan
ortaklıklarını dün gece gerçekleştirdikleri bir davetle
kutladılar.

PSA, PSA BDP ve ALIŞAN’ın paydaşları ve müşterilerinin yanı sıra
kamu kurumu yöneticileri ile önemli sektör temsilcilerinin de
katıldığı etkinlik akşamında ALIŞAN’ın PSA Grubu’nun bir üyesi
olarak entegrasyonunu vurgulamak amacı ile yeni ALIŞAN logosu da
açıklandı.

Avrupa ile Asya arasında köprü oluşturan, benzersiz coğrafi konumu
ve geniş karayolu, demir yolu, liman ve havaalanı ağı nedeniyle
lojistik sektörü için kritik bir pazar olmaya devam eden ülkemizde
38 seneden bu yana ulusal ve uluslararası paketli dağıtım, dökme
sıvı ve kuru dökme dağıtım, depo operasyonları ve katma değerli
hizmetler (VAS) sunan ALIŞAN ile entegrasyon süreci tamamlanan PSA
BDP, bu süreçle beraber Türkiye’de 50 lokasyonda 2000
çalışanıyla faaliyet göstermiş olacak.

Yurtiçi ve yurt dışında deniz yolu, demiryolu taşımacılığı ve
liman içi hizmetler ile, buna bağlı tedarik zinciri yönetimi,
lojistik, denizcilik ve dijital hizmetlerdeki gücüne ek olarak uçtan
uca yenilikçi kargo çözümleri sunan PSA BDP’nin CEO’su, PSA Orta
Doğu Güney Asya Bölge CEO’su ve Grup İş Geliştirme Başkanı Wan
Chee Foong, etkinlikte yaptığı konuşmada: “Türkiye’nin küresel
lojistik pazarında kilit bir oyuncu olarak önemi göz ardı edilemez”
dedi. Wan Chee Foong ayrıca, “Bildiğiniz gibi PSA Grubu, Türkiye
lojistik ve taşımacılık sektöründe zengin bir yatırım ve iş
birliği geçmişine sahiptir. Bugün ise, ALIŞAN’ın etkileyici hizmet
portföyü ve müşteri tabanı ile PSA BDP’nin kapsamlı kargo
çözümleri uzmanlığını buluşturarak gücümüze güç kattık.
Müşterilerimize daha hızlı, dayanıklı ve sürdürülebilir ticaret
çözümleri sunmak için her iki tarafın da tamamlayıcı
güçlerinden yararlanmayı ve büyümemizi sürdürmeyi
sabırsızlıkla bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

PSA BDP Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölge Direktörü Fikret Ersoy
ise etkinlikte yaptığı konuşmada: “PSA BDP ekibi olarak ALIŞAN’a
resmi olarak grubumuza hoş geldin demekten büyük heyecan duyuyoruz.
ALIŞAN, Türk lojistiğinin önemli bir markası. Sahip oldukları
pazar gücü ve yaygın hizmet ağlarından yararlanarak
müşterilerimize gelişmiş, uçtan uca çözümler sunmak için
sabırsızlanıyoruz. Günümüz pazarının talep ettiği verimli ve
sürdürülebilir lojistik hizmetlerini, Türkiye’nin tedarik zinciri
için beklediği üstün değeri yaratacak olan ekibimizle çalışmaya
ve müşterilerimize yüksek kalite hizmet sunmaya kararlıyız.” dedi.

38 yıllık şirketlerinin başarısının PSA ortaklığı ile
taçlandırıldığına dikkat çeken ALIŞAN CEO’su Damla Alışan ise:
“Güçlerimizi birleştirdiğimiz PSA BDP ile beraber, bundan sonraki
süreçte hizmet ve faaliyetlerimizi dünya çapında çok daha geniş
bir ölçeğe taşıyacak, sunduğumuz servislerimizi geliştireceğiz.
Global ortağımız ile birlikte proje ve yatırımlarımızı belirli
başlıklarda topladık. Bu yeni sinerji sayesinde hedeflerimize daha
hızlı ve emin adımlarla ilerleyeceğiz.” dedi.

TEMSA ve ALJ Finans, Türk Ticari Araç Pazarında TEMSA Finans Uygulamasını Hayata Geçirdi.

TEMSA ve ALJ Finans, Türk ticari araç pazarında tüketicilerin finansmana erişimini kolaylaştıracak TEMSA Finans uygulamasını hayata geçirdi. TEMSA’nın Türkiye’deki tüm otobüs ve midibüs yetkili satıcılarını kapsayan anlaşma kapsamında, müşteriler TEMSA markalı otobüs ve midibüs alımlarında banka kredisi dışında bir alternatife sahip olacak. TEMSA müşterilerine, alacakları araçlar için piyasa ve pazar koşullarına göre değişen farklı tutar, oran ve vadelerde rekabetçi finansman çözümleri sağlanacak.

55 yıllık tecrübesiyle Türkiye’nin lider ticari araç üreticilerinden TEMSA, satış kanallarındaki gücünü, otomotiv dünyasının köklü markalarından ALJ Finans’ın finansman tecrübesiyle bir araya getirdi.

Otomotiv kredisi başta olmak üzere, tüketicilere farklı alanlarda sunduğu finansman paketleriyle 2023 Haziran itibarıyla Türkiye’de 2,3 milyar TL’lik bir kredi büyüklüğüne sahip olan ALJ Finans ve TEMSA arasındaki iş birliğiyle ‘TEMSA Finans’ markasıyla hayata geçen uygulama, TEMSA müşterilerinin ticari araç finansmanına bayi üzerinden erişimi hızlandırıp kolaylaştırırken, banka dışı farklı bir finansman alternatifi sunacak.

UZUN KREDİ TAHSİS SÜREÇLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLECEK

Geçtiğimiz ay içinde pilot uygulamalarına başlayan ve 25 Eylül tarihi itibarıyla TEMSA’nın Türkiye’nin dört bir yanında bulunan otobüs ve midibüs yetkili satıcılarının tümünü kapsayan ağda TEMSA Finans markasıyla uygulamaya başlanan iş birliği, TEMSA markalı otobüs ve midibüs alımlarında kullanılabilecek. Herhangi bir yetkili satıcı üzerinden alım işlemini gerçekleştirmek isteyen tüketicilere, alacakları araçlar için piyasa ve pazar koşullarına göre değişen farklı tutar, oran ve vadelerde rekabetçi finansman çözümleri sağlanacak. Tüketici, işlemler sırasında anlık olarak krediye erişebilecek. Böylece kimi zaman sektördeki hareketliliği olumsuz şekilde etkileyen uzun kredi tahsis süreçlerinin önüne geçilecek. Ayrıca TEMSA müşterilerine, bankalardaki kredi limitleri dışında yeni kredi limiti oluşturulacak.

“TEMSA FİNANS AYNI ZAMANDA BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE MOBİLİTE PROJESİ”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, müşteri odaklı düşünmenin TEMSA ekosisteminin temelinde olduğunun altını çizerken, “Bu yaklaşımı araçların tasarımından satış süreçlerimize, pazarlamadan satış sonrası hizmetlerimize kadar kararlı şekilde uyguluyoruz. ALJ Finans ile hayata geçirdiğimiz bu anlaşma da bu yaklaşımımızın net bir göstergesi. TEMSA Finans ile birlikte biz aslında müşterilerimize, sürecin her anında yanlarında olduğumuzu hissettiriyoruz. Çok geniş bir ürün gamı ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Şimdi onlara finansman konusunda da farklı bir alternatif sunuyoruz. Diğer yandan, biz müşterilerimizin finansmana erişimini kolaylaştırarak, aslında hem ticari araç sektöründe bir hareketlilik yaratılmasına hem de müşterilerimizin filolarını yenilemelerine ve bu sayede çok daha çevreci araçları yollara çıkarabilmelerine olanak sağlıyoruz. Bu kapsamda, TEMSA Finans’ın sadece bir finansman projesi olarak değil; dokunduğu farklı alanlarla bir sürdürülebilirlik ve mobilite projesi olduğuna inanıyoruz” dedi.

FİNANSMANA ERİŞİM KONUSUNDA ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLUYORUZ

Türkiye’nin, uzun yıllardır Avrupa’nın en önemli ticari araç üreticisi unvanına sahip olduğunun altını çizen Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Üretim tarafındaki bu gücümüzü, ülkemizin ve insanımızın hayatını kolaylaştırmak; onlara daha konforlu ve daha güvenli çözümler sunmak için kullanmayı sektörün öncelikli sorumluluğu olarak görüyoruz. Bugün fabrikalarımızda, çoğunlukla yerli teknolojilerle üretmeyi başardığımız yeni nesil birçok aracımızı günlük hayatlarımızda daha çok görebilmemiz için finansman alternatiflerinin çoğaltılması da büyük önem taşıyor. TEMSA olarak, bu gibi uygulamalarla, burada üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye ve çözümün bir parçası olmaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda, bu alandaki tecrübesi ve finansal gücüyle yanımızda olan; bu projeyi Türk ticari araç sektörüne bir katkı olarak gören ALJ Finans’a da teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN FİNANSAL ÇÖZÜM ORTAĞI OLMAK İSTİYORUZ

ALJ Finans Genel Müdürü Volkan Döşoğlu ise, marka olarak uzmanlaştıkları otomotiv kredilerinde segment yelpazelerini genişletmek istediklerini belirterek “Finansal tecrübelerimizi otomotiv sektörünün tüm paydaşları ile paylaşmak istiyoruz. TEMSA ile gerçekleşen bu iş birliği bizim için ayrı bir önem taşımakta. TEMSA ile ticari araç finansına başlıyoruz. Ayrıca bir markanın çözüm ortağı olmak da bizi ayrıca memnun ediyor. ALJ Finans olarak bu tür iş birliklerimizi daha da arttırmak marka portföyümüzü genişletmek arzusundayız” şeklinde değerlendirdi.

Mercedes-Benz Türk, TruckStore İçin Tanıtım Filmi Çekti

Mercedes-Benz Türk, 2. El kamyon ve çekici sektöründe faaliyet gösteren markası TruckStore için tanıtım filmi çekti. Mercedes-Benz kalitesi, hızı ve güvencesiyle Türkiye’de 2. El kamyon ve çekici pazarında önemli bir konuma sahip olduklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk 2. El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü Didem Daphne Özensel; “Amacımız 2. El araç satışında müşterilerimize daima birinci sınıf hizmet vermek” dedi. 

Zengin araç portföyü ve kaliteli hizmet anlayışının yanı sıra tüm işlemleri tek çatı altında gerçekleştirme olanağı sunarak fark yaratmaya devam eden TruckStore, yeni tanıtım filmiyle etki alanını genişletiyor. Mercedes-Benz Türk 2. El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü Didem Daphne Özensel ve TruckStore Grup Müdürü Barış Sever’in konuşmalarına yer verilen tanıtım filminde, TruckStore’un 2. Elde kamyon ve çekici satışında Türkiye’nin merkez noktalarından biri haline geldiği söylendi. 

Mercedes-Benz Türk 2. El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü Didem Daphne Özensel, “Mercedes-Benz Türk çatısı altında TruckStore olarak amacımız Mercedes-Benz kalitesini 2. El araç alım satım süreçlerinin her anında hissettirmek ve 2. El araç satışında müşterilerimize daima birinci sınıf hizmet vermek. Mercedes-Benz kalitesi, hızı ve güvencesiyle Türkiye’de 2. El kamyon ve çekici pazarında adres belli: TruckStore.”

Duyduğunuz memnuniyet bir güler yüzle başlar profesyonel hizmet ile devam eder diyen TruckStore Grup Müdürü Barış Sever, tanıtım filminde Mercedes-Benz Kamyon Finansmanı ile ilgili de şunları söyledi: “Tecrübeli danışmanlarımızın satış öncesi analizleri ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun araçları sunuyoruz. Gelirinize ve ihtiyaçlarınıza en uygun ve esnek ödeme planlarını Mercedes-Benz Kamyon Finansman aracılığıyla sağlıyoruz.”

TruckStore tanıtım filmine Mercedes-Benz Türk Kamyon & Otobüs YouTube kanalından ve TruckStore sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor.

FIAT’tan Cumhuriyetimizin 100. Yılına özel Fiorino 100. Yıl Serisi

FIAT markası Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere, 2007 yılından itibaren Tofaş’ta üretilerek dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen ve Türkiye’de hafif ticari araç pazarının en çok tercih edilen modellerinden biri olan Fiat Fiorino’nun, 100.Yıl Özel Seri’sini piyasaya sundu. 

Türk bayrağının renklerinden ilham alınarak tasarlanan Fiorino 100.Yıl özel serisi, Cumhuriyet’in kuruluş yılını temsilen sınırlı sayıda 1923 adet üretilecek. 

2007 yılından itibaren Tofaş’ta üretilerek, dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen ve Türkiye’deki hafif ticari araç pazarının da en çok tercih edilen modellerinden biri olan Fiat Fiorino, Cumhuriyetin 100. yılına özel yeni bir seriyle piyasaya  sunuldu. 

Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak ve bu özel yıldönümünün hatırasını ölümsüzleştirmek üzere tasarlanan Fiorino 100. Yıl Özel Serisinde, Türk Bayrağı’ndan esinlenerek yaratılan yeni tasarımsal özellikler ile birlikte aracın iç ve dış tasarımında 100. yıl logo kullanımları yer alıyor. 

Türk bayrağının renklerinden ilham alındı, 1923 adet üretilecek

Türk bayrağının renklerinden ilham alınarak tasarlanan Fiorino 100. Yıl Özel Serisi’nde; aracın önünde konumlandırılan kırmızı renkli FIAT logosu, yan ayna kapakları ve kırmızı detayları içeren 16’inç titanyum gri alaşımlı jantlar, sadece beyaz olarak sunulan gövde rengi ile bütünleşiyor. Cumhuriyet’in 100. Yılına özel olarak tasarlanan 100. Yıl logosu, aracın her iki yanında yer alan çıtalar üzerinde, ön cam kenarında ve  arka kapı üzerinde yer alırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuzluğunu vurguluyor. Siyah ve beyaz renkleriyle dikkat çeken çift renkli arka kapı, ise aracın diğerlerinden farklılaşmasını sağlıyor.

Fiorino’nun yeni 100. Yıl Özel Serisi’nin iç tasarımında ise, kırmızı dikişli deri direksiyon simidi, vites körüğü ve vites topuzu; kırmızı desenli koltuklar,  kırmızı koltuk dikişleri; koltuk sırtlıklarında ve orta konsoldaki 100.yıl logosu aracın özgün konseptini tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor. 

Cumhuriyet’in kuruluş yılını temsilen toplamda 1923 adet üretilecek olan Fiorino 100. Yıl Serisinde orta konsolunda, aracın numarasının yazılı olduğu Özel Seri Numara Rozeti de yer alıyor.

Fiorino 100.yıl özel serisi özgün tasarımının yanı sıra, konfor, teknoloji ve ekonomiyi tek potada birleştiriyor

Fiat Fiorino, kompakt boyutu, fonksiyonel yapısı, sürüş özellikleri, yüksek dayanıklılık seviyesi, ekonomik ve çevreci özellikleriyle öne çıkıyor. Fiorino, 100. Yıl Özel Serisi’nde EBD destekli ABS, ESP, ASR, yokuş kalkış desteği, sürücü ve yolcu ön ve yan hava yastığı, klima, yağmur sensörü, karanlık sensörü, ısıtmalı ön sürücü ve yolcu koltukları, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, fonksiyonel deri direksiyon simidi ve vites topuzu, alüminyum alaşımlı jantlar, 7 inç tablet ekran ile Apple CarPlay ve Android Auto teknolojisini standart olarak yer alıyor.  

Fiorino Combi 1.3 Mjet 95 HP versiyon ile devreye alınan özel seri 690 Bin 900 TL’lik fiyat ile satışa sunuluyor. 

Anadolu Isuzu, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne 25 Adet Otobüs Teslimatını Gerçekleştirdi

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne 25 adet otobüs teslimatını gerçekleştirdi. Modern ulaşım ihtiyaçlarına yanıt veren Citibus ve Novo Citi otobüsler  Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından kent sakinlerine daha konforlu, güvenli, engelsiz ve sürdürülebilir hizmetler sunulmasında kullanılacak. 

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, belediyelere ve toplu ulaşım ve taşıma hizmeti veren işletmelere yönelik satışlarını tam zamanında gerçekleştirdiği teslimatlarla devam ediyor. Anadolu Isuzu, son olarak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne 14 adet Citibus ve 11 adet Novo Citi araç teslimatını gerçekleştirdi. 

Araçların teslimatı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Anadolu Isuzu yetkililerinin katılımı ile 6 Eylül 2023 tarihinde Tekirdağ Kent Meydanı’nda düzenlenen törenle gerçekleşti. Teslim törenine Tekirdağ Milletvekilleri, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Albayrak ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Hüseyin Uzunlar’ın yanı sıra Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fatih Ünsal, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erdin Eral, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi TEKULAŞ Genel Müdürü İlyas Küçükmidil ve Tekirdağ Ulaşım Hizmetleri görevlileri katıldı. Törende Anadolu Isuzu’yu Satış Direktörü Yusuf Teoman, Otobüs Satış Müdürü Murat Küçük ve Otobüs Bölge Satış Sorumlusu Ozan Şimşek temsil etti.

Anadolu Isuzu tarafından üretilen midibüs ve otobüsler, özellikle toplu ulaşım ve servis taşımacılığı hizmetlerinde belediyelerin ve işletmecilerin taleplerini başarıyla karşılıyor. Anadolu Isuzu’nun Çayırova’daki yenilikçi “Akıllı Fabrika” altyapısına sahip modern tesislerinde ürettiği midibüs ve otobüsler, yurt içindeki ve yurt dışındaki belediyelerden büyük ilgi görüyor. Yüksek performanslı, dayanıklı ve çevreci motorları, gelişmiş teknik ve güvenlik özellikleri ile beğeni toplayan Isuzu midibüs ve otobüs modelleri, düşük bakım ve işletim maliyeti avantajları ile rekabette fark yaratıyor.

Isuzu Citibus: Sınıfının en geniş ve en yüksek yolcu kapasitesine sahip otobüsü 

Anadolu Isuzu’nun 9,5 metrelik toplu taşıma otobüsü Isuzu Citibus kendi segmentinde rakipsiz özelikleri ile büyük beğeni topluyor. Isuzu Citibus, dar sokakları olan metropollerin ve daha düşük nüfuslu kentler de dahil olmak üzere birçok transit güzergahta hizmet sunan belediyelerin ihtiyaçları için tasarlandı. Isuzu Citibus, daha geniş ebatlara sahip toplu taşıma otobüsleri ile karşılaştırıldığında, düşük yatırım ve işletme maliyetleri, üstün manevra kabiliyeti ve yüksek yolcu kapasitesi ile modern şehirler için ideal bir ulaşım çözümü olarak öne çıkıyor.

Citibus’ın sunduğu düşük yatırım ve işletme maliyetleri sayesinde belediyeler, toplu ulaşım rotalarını mümkün olan en verimli ve ekonomik biçimde yönetme olanağına kavuşuyor. 205 HP güç üreten yüksek performanslı ve otomatik şanzımanlı, Euro 6 emisyon standartlarına uygun motora sahip olan Citibus, geniş iç hacmi, engelliler için kolaylık sağlayan tekerlekli sandalye rampası ile aracın erişilebilirliğini artırıyor ve tüm yolcular için engelsiz bir yolculuk olanağı sağlıyor. EBS, ABS, ASR, entegre retarder, yokuş tutucu, bağımsız havalı süspansiyon ve entegre CCTV sistemi, yoğun şehir trafiğinde sürücü ve yolcular için üstün güvenlik sunuyor. 

Novo Citi ile şehiriçi taşımacılığında manevra kabiliyeti

Düşük yakıt ve bakım maliyetine sahip ve 55 yolcuya varan kapasitesi bulunan Novo Citi, şehiriçi taşımacılığında ve 7.5 metrelik uzunluğu ile üstün manevra kabiliyeti sağlıyor. Sınıfının ilk engelli rampalı aracı Novo Citi, Euro 6 normlarındaki, kalitesi ve dünyaca kabul edilen 190 beygirlik güçlü commonrail turbo dizel intercooler Isuzu motoruyla işletme giderlerini azaltarak kurumlara tasarruf avantajı sunuyor. 

MNG Kargo, Laska İş Birliğiyle Karbon Emisyonunu Azaltıyor

Kusursuz teslimat ile herkesin hayatına değer katma vizyonuyla sektörün geleceğine yönelik yatırımlarını sürdüren MNG Kargo, iş süreçlerini sürdürülebilirlik politikası doğrultusunda geliştirmeye devam ediyor. Bu anlayıştan hareketle, yeşil teknoloji şirketi Laska ile hayata geçirdiği “Atık Lastikleri Çevre Dostu Yöntemlerle Sürdürülebilir Malzemelere Dönüştürme Projesi” kapsamında atıkları geleneksel yöntemlerin aksine Laska’nın geliştirdiği ileri teknoloji sayesinde sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üzerinden doğaya saygılı biçimde dönüştürüyor.  

Yirminci yılını kutlayan Türkiye’nin öncü firmalarından MNG Kargo, sahip olduğu gelecek vizyonu çerçevesinde hayata geçirdiği sürdürülebilirlik çalışmalarıyla Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik anlayışını benimseyen şirket, Laska ile bir yıl önce başlattığı iş birliği kapsamında, kullanım ömrünü tamamlamış araç lastiklerinin çevre dostu yöntemlerle geri kazanılmasını sağlıyor.

MNG Kargo, atık lastik geri kazanım projesi kapsamında kullanım ömrünü tamamlayan araç lastiklerini Laska’ya teslim ederek atık lastiklerin sebep olduğu kirliliğin önlenmesine destek oluyor. Projenin ilk yılında toplamda 18.240 kilogram ağırlığındaki araç lastiğini geri dönüştürülmek üzere ayrıştıran MNG Kargo, kullanılmış lastiklerin temiz ve fosil yakıtlara alternatif sürdürülebilir iki ayrı ham maddeye (yenilenebilir yakıt ve karbon siyahı) dönüştürülmesine katkı sağlıyor.

Proje kapsamında 13 ton ham petrol tüketiminin önüne geçildi

Yenilikçi projede Laska’nın geliştirdiği iklim teknolojisi sayesinde toplamda 16 ton karbon emisyonunun ve 8 ton yenilenebilir yakıtla aynı miktarda fosil yakıt tüketiminin önüne geçen MNG Kargo, aynı zamanda karbon siyahı üretiminden kaynaklanan yaklaşık 13 ton ham petrol tüketimini de önlemiş oldu. 

“Toplumsal sorumluluklarımıza odaklanarak hareket ediyoruz”

Laska iş birliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan MNG Kargo Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Veysi Armağan Kesen, “MNG Kargo olarak, toplumsal sorumluluklarımızın bilincinde çalışmalar hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda attığımız önemli adımlardan bir tanesi de Laska ile hayata geçirdiğimiz ve birinci yılını tamamladığımız proje oldu. Taşımacılık süreçlerinde eskiyen araç lastiklerini Laska’ya teslim ederek atık lastiklerin sebep olduğu kirliliğin önlenmesine destek oluyoruz. Bu sayede karbon ayak izimizi küçültürken döngüsel ekonomi anlayışını kullanarak atık lastiklerin çevresel bir sorun ve ekonomik bir kayıp olmaktan kurtarılmasına katkı sağlıyoruz. Projenin ilk yılında, kullanım ömrünü tamamlamış toplamda 18.240 kilogram ağırlığındaki araç lastiğini geri dönüştürülmek üzere ayrıştırdık ve geri kazanım sürecinin ardından, kullanılmış lastiklerin temiz ve sürdürülebilir iki ayrı ham maddeye (yenilenebilir yakıt ve karbon siyahı) dönüştürülmesine katkı sağladık. Projenin ilerleyen dönemlerde de başarılı sonuçlar getireceğine inanıyoruz.” dedi.

Girişimlerinin faaliyetlerine dair açıklamada bulunan Laska kurucusu ve CEO’su Onur Güdü, Laska olarak tüm üretim faaliyetlerini ekonomi ve ekoloji arasındaki dengeyi merkeze alan sosyal girişimcilik anlayışı ile yürüttüklerini belirterek, “Dünyanın kirli ve maliyetli üretim/tüketim alışkanlıklarını ancak üretim süreçlerine bütünsel bir bakış açısı ile yaklaşan ve etki yaratma fikrine odaklanan projelerle değiştirmek mümkündür. Bugünün kurumsal firmaları kâr maksimizasyonu yerine kâr optimizasyonuna odaklanarak topluma ve çevreye faydalı projelerle ilgilenmektedir. Bu noktada MNG Kargo’nun bizimle bu yolu eş zamanlı olarak yürüme sorumluluğunu kendi iş modeline entegre etmesi daha sürdürülebilir bir dünya için oldukça önemlidir.” dedi. 

Onur Güdü, atık lastik yönetiminde köklü değişim için kendi sektöründe öncü adımı atarak atıklarını düzenli olarak Laska’ya teslim eden MNG Kargo’ya sürdürülebilirlik faaliyetlerine sağladığı katkı, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında atık lastiklerin çevre dostu yöntemlerle geri kazanılması için gösterdiği çaba ve bir sosyal etki girişimi olarak çalışmalarına gösterdiği destek için teşekkür ettiklerini belirtti.

NEOPLAN Tourliner: 20 yıldır Avrupa Yollarının Demirbaşı

Seyahat otobüsleri arasında sınıfının öncü modeli olan Tourliner yolcu otobüsü, 20 yıl önce NEOPLAN markası altında yeni bir başlangıç seviyesi sınıfı olarak piyasaya sürüldü. MAN’ın Stuttgart-Mohringen’deki Gottlob Auwarter GmbH & Co KG’yi devralmasından kısa süre sonra Tourliner, ortak MAN teknoloji platformu üzerine inşa edilen ilk yolcu otobüslerinden biri oldu. 

Bugün ikinci neslinde önemli ölçüde olgunlaşan Tourliner, artık Avrupa ve Türkiye yollarında kendisine sağlam bir yer edinmiş durumda. Tourliner, MAN Truck & Bus’ın ilk kez Brüksel’deki Busworld 2023’te sunacağı yeni model yılında, önemli bir teknik yükseltme daha görecek.

Bugün 20 yıla yayılan tarihi ile Tourliner, 2025 yılında 90. yıldönümünü kutlayacak Stuttgart merkezli, köklü geleneğe sahip NEOPLAN markasıyla gelişmeye devam ediyor. Onlarca yıldır güvenilir teknoloji kullanan yüksek kaliteli, yenilikçi otobüsleri temsil eden NEOPLAN şirket tarihinin şüphesiz en önemli günlerinden birisi 1 Şubat 2008 dir. Bu tarihte otobüs bölümü, uluslararası alanda faaliyet gösteren MAN Nutzfahrzeuge Grubu içindeki sinerjilerden yararlanmak amacıyla bu gruba entegre edildi. Bugün, tüm NEOPLAN modelleri, 2003 yılında yeni Tourliner ile başarılı şekilde başlatılan bir geleneğin devamı olarak Ankara’daki modern MAN otobüs fabrikasında üretiliyor. Araç, Temmuz 2003’te Mohringen’deki eski ana fabrikada “Tourliner Summertime” mottosu altında sunuldu. İlk tasarım konsepti daha önce IAA 2002’de “X-liner” adı altında sunulan araç, özellikle floresan yeşil boyası nedeniyle heyecan yarattı. İki dingilli Tourliner SHD ve uzun üç dingilli Tourliner SHD L modellerinde, satışa başlanılmadan önce müşteri geri bildirimleri doğrultusunda birçok değişiklik yapıldı. 

İlk neslin geliştirilmesi

MAN ve NEOPLAN otobüslerinin gelişimi noktasında o yıllarda ortaya atılan fikir hem basit hem de endüstriyel açıdan mantıklıydı. MAN’ın eski Teknoloji Direktörü Erno Bartha’nın himayesinde geliştirilen standart Lion’s Coach, 2002 yılında yenilenmişti ve ilk NEOPLAN otobüsünün teknik temelini oluşturacaktı. Amaç, gelenek açısından zengin Starliner, Cityliner, Skyliner ve Euroliner model yelpazesini tamamlamak ve onu standart yolcu otobüsü segmentine genişletmekti. Tourliner, aynı zamanda Michael Streicher (Dış Tasarım) ve Andrea Lipp (İç Tasarım) başkanlığında yeni kurulan NEOPLAN Tasarım Departmanı’nın çizim masasındaki ilk modellerden biriydi. Michael Streicher kısa sürede Starliner ve Cityliner için NEOPLAN’a özgü ve markayı tanımlayan Sharp Cut tasarımının yaratıcısı olarak tanındı. Açık ve net şekilde çizilmiş “Melek Gözler” (Angel Eye) tarzı, aracın ikinci neslinin özünde de görülebiliyor.

Tourliner, tipik NEOPLAN tek spotlu farlarla kendini gösterdi. Arka kısımda ise yuvarlak LED ışıklar kullanıldı. Tasarım genel olarak, kısa süre sonra piyasaya sunulan iki yeni model, Starliner ve Cityliner için öne sürülen fikirleri kullanmaksızın NEOPLAN tasarım dilinde eski yüzyıldan yenisine geçildiğini göstermekteydi. İlk Tourliner’ın iç mekânında hala birçok yuvarlak unsur ve uzun yıllardır popüler olan açık mavi iç mekân (Plaj Mavisi) bulunuyordu. 

Bu yüksek kalite özellikleriyle NEOPLAN Tourliner’ın geniş bir müşteri yelpazesini heyecanlandırması da uzun sürmedi. Başta Birleşik Krallık’ta pazarlanan sağdan direksiyonlu modeller de dahil olmak üzere, ilk nesilden yaklaşık 2.500 araç tescil edildi. Bunların yaklaşık yüzde 70’i, 12 metrelik iki dingilli versiyondu. Bu otobüslerden bir tanesi Güney Afrika’daki 2010 Futbol Dünya Kupası’nda kullanılırken, diğer modeller de en başta profesyonel bisikletçiler için olmak üzere özel takım otobüsleri olarak donatıldı. Cazip fiyat-performans oranı sayesinde Tourliner, uzun mesafeli tarifeli servis operasyonları için de her zaman popüler bir seçim oldu; özellikle de kesintisiz düz zemini ve ön veya arka aksın üzerindeki isteğe bağlı tekerlekli sandalye asansörü sayesinde.

İkinci nesil standartları belirliyor

NEOPLAN, o dönemde olduğu gibi bugün de araçlarıyla sektörde çıtayı yükseltmeye devam ediyor. Mevcut ürün yelpazesi, özgün tasarımları sayesinde her zaman coşkulu bakışları üzerine çeken özel araçlarıyla göz dolduruyor. Bu durum, 2016 yılında tanıtılan Tourliner’ın ikinci nesli için geçerli. Özellikle  net ve hassas hatlara sahip optimize edilmiş Sharp Cut tasarımı, yeni görsel standartlar belirliyor. Araç, yaklaşık yüzde 20’lik iyileştirmeler sağlayacak şekilde yenilenen aerodinamik tasarımı sayesinde rüzgâr tünelinde son derece düşük sürtünme ve referans değerleri elde etti. Tüm bunlar da ön cam ile tavan penceresi arasındaki yumuşak geçiş, aerodinamik olarak optimize edilmiş A sütunu ve pürüzsüz yüzeyli yan duvar gibi çok sayıda ayrıntıyla mümkün oldu. Böylelikle, yeni Tourliner dinamik ve estetik unsurları benzersiz bir şekilde birleştirmiş oldu. Modeli diğerlerinden ayıran tasarımın önemli bir unsuru da ön koltuk sırasındaki yolcuların dışarıyı kolayca görebilmesi için öne doğru uzanan geniş B sütununun görsel olarak parçalanmasıyla oluşturuldu. Bu değişim aynı zamanda aracın dışına da daha farklı bir görünüm kazandırırken, ön gövdedeki 20 yıl kampanyası logosunu da daha görünür hale getirdi.

Tüm bu özellikler sayesinde, bugün ikinci nesil Tourliner’ın NEOPLAN Ailesi’nin bir parçası olduğunu anlamak için tek bir bakış yeterli oluyor. Tavana şık bir şekilde uzanan ön kubbe, tavan klima sisteminin önündeki kaplamanın dinamik kuyruklu yıldız formunda uzanışı, ayırt edici ve iyi tanımlanmış farlar (“Melek Gözler”) ve hâlihazırda birçok ödül almış olan Sharp Cut tasarımı gibi ayrıntılar, aracın gerçek bir NEOPLAN olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Lansmanından kısa süre sonra iF Tasarım Ödülü’nü alan Tourliner, aynı zamanda son derece davetkâr atmosferi ve maksimum seyahat konforuyla da etkileyiciliğini koruyor. Yüksek kaliteli malzemeler, yeni neslin modern aydınlatma konsepti ve kapsamlı bilgi-eğlence ekipmanı geriye istenecek hiçbir şeyi bırakmıyor. Yolcular bol ışığın ve ferahlık hissinin tadını çıkarırken, bagaj raflarının yüzer tasarımı, LED aydınlatma ve yeni servis setleri de tüm bu özelliklere ekstra katkıda bulunuyor. 

Büyük ilgi gören Tourliner’ın iç tasarımı sonraki yıllarda yeni eklemelerle daha da geliştirildi. Tourliner’ın birinci sınıf varlığına katkıda bulunan en önemli yeni özellikler ise, tekne güvertesi görünümündeki zemin, krom korkuluklar ve bagaj raflarındaki, aynı zamanda iç mekânda ürün adını LED aydınlatma sayesinde dikkat çekmeden vurgulayan arkadan aydınlatmalı öğeleri oldu. Tourliner doğal olarak, NEOPLAN Individual serisinden başka modüllerle de yükseltilebilir hale geldi.

2003’ten bu yana 3.850’den fazla araç satıldı

Tourliner modeli serisinin ikinci neslinin iki farklı varyasyonu bulunuyor. Bu nedenle her müşteriye bireysel ihtiyaçları için mümkün olan en iyi çözümü sunuyor. Özellikle esneklik NEOPLAN’da her zaman temel odak noktası oluşturuyor. 12,1 metre uzunluğa sahip kısa model, maksimum 51 yolcuya üstün konfor sunuyor. Busworld 2017’de ailenin en son üyesi olarak, ekstra uzun iki dingilli araç takip etti. Tourliner C’nin 13,1 metre uzunluğa sahip iki dingilli versiyonu, özellikle maksimum koltuk sayısı için optimize edilerek, 55 kişiye kadar oturma imkânı sağlandı. Araç bu haliyle özellikle uzun mesafeli tarifeli servisler için daha ideal hale getirildi. 2003 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana, her iki nesilden toplam 3.850 NEOPLAN Tourliner aracı montaj hattından çıktı. 

Çok Okunan Haberler